Geçici değil bir ömür sürmesi için tasarlıyoruz
Güney Mimarlık Ve Mühendislik olarak tasarımlarımızı güncel yaşama uygun ve dinamik olarak tasarlıyoruz. Müşterilerimize farklı opsiyonel tasarım çözümleri sunuyor ve çözümlerimizi kalıcı hale getiriyoruz. Elegant ve Lüks zemin tasarımlarıyla sizleri farklı bir dünyada hissettiriyoruz.
Servislerimiz
5
Tecrübemiz (Yıl)
117
Bitmiş Projeler
8
Danışmanlıklar
6
Çalışan Sayısı
Güney Mimarlık Ekibimiz
Ne Yapıyoruz?
Etkileyici detaylarla fikri sunuyoruz.
Güney Mimarlık Canlı renkler ve soyut desenler, ışığın, dokuların ve alanın benzersiz kullanımlarıyla birleştiğinde, alanı büyüten bir dış mekan alanı yaratır...
Referanslar
Parkexpert
Beykoz Belediyesi
Acar Kent
Remax
Düşler Vadisi
-Modern Mimari Nedir?-
Modern mimarlık, 19. yüzyıl’ın Eklektisist mimarlığına karşı çıkan özgün yaratma yanlısı tüm mimari akımların genel adıdır. Eklektisizmin geçmişten biçim aktarmaları yapan tutumuna karşıt olarak, tüm modern akımlar mimari biçimlerin çağa ve güncel koşullara göre oluştuğu görüşü doğrultusunda çalışmışlardır. Kabaca, Art Nouveau’nun ortadan kalkışından, 1910’dan sonra, 1970’lere dek gelişen tüm akımlar modern mimarlık kapsamı içinde değerlendirilebiler. Bunlar tasarım anlayışları açısından birbirlerinden çok farklı kutuplarda yer alsalar da temelde tarihten yararlanmayı yadsıyışlarıyla ortaklaşırlar. 1970’lerden bu yana modern mimarlık Postmodernizm karşısında sürekli gerileyerek, yerini tarihselci bir akıma terk etmektedir.
Modern mimarlık batı uygarlığının bir ürünüdür. On sekizinci yüzyılın sonlarında, modern çağı ortaya çıkaran demokratik devrim ve endüstri devrimi ile birlikte biçimlenmeye başlamıştır. Bütün dönemlerin mimarlığı gibi modern mimarlıkta, insan yaşamı için özel bir çevre yaratmaya, insanoğlunun düşünce ve eylemlerini, olduğuna inandığı ya da olmasını istediği gibi görselleştirmeye girişmiştir. Ünlü mimar Otto Wagner, 1986’da yayımladığı kitaba verdiği başlıkla, daha sonra tüm sanat biliminin kullanabileceği bir deyimin isim babası olmuştur.
18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmaya başlayan demir köprüler modern mimarinin ilk otantik örnekleri sayılır. Bina olaraksa, 1851 Londra sergisindeki Paxton’un Crystal Palace’ına gelinceye kadar tavizsiz bir örnek gösterebilme olanağı yoktur. Yaklaşık olarak 70 bin metre karelik bir alanı kaplayan bu teşhir sergisi, standardize elemanlar halinde demirle camın kaynaştığı ilk önemli fabrikasyon örneğidir. Nitekim böylesine muazzam bir bina 16 hafta içerisinde, o zaman için mucizevi, bugünse şaşırtıcı sayılabilecek bir sürede inşa edilip bitirilebilmiştir. Crystal Palace’sı çeşitli özellik ve nitelikleriyle, modern mimarinin başlatıcısı ve de eskimez örneklerinden biri olarak değerlendirmek yanlış olmaz.